Stambollit i nevojiten 10 kilometra sistem hekurudhor në 500 vjet

10 yıl içinde İstanbul’a 500 kilometrelik raylı sistem gerekiyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 10 yıl içinde İstanbul’un mutlaka 500 kilometrelik bir raylı sisteme sahip olması gerektiğini söyledi. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 3. Toplu Ulaşım Haftası Transist 2012 V. Ulaşım Sempozyumu ve Fuarı’na katılan Yıldırım, Türkiye’de şehirleşme oranının gittikçe artacağını kaydetti.
Şehirlere göçün önüne geçilemeyeceğini belirten Yıldırım, bunun çaresinin zenginlik noktalarını artırmak olduğunu ve bu yüzden 10 yıldır Türkiye’nin her yerinin ulaşılabilir olması için çabaladıklarını ifade etti.
Türkiye’de 10 yıldır altyapıya 197 milyar liralık yatırım yaptıkları bilgisini veren Yıldırım, bu yatırımın yeterli olmadığını kaydetti.
2009’da düzenledikleri Ulaşım Şurası’nda Türkiye’nin gelecek 10 yıl ihtiyaçlarını belirlediklerini anlatan Yıldırım, İstanbul’un sorunlarını çözmek için büyük bir enerji harcadıklarını söyledi.
İstanbul’un 1990’larda raylı sistem e geçtiğini anımsatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
”Burada trafik sorununun çözümünü konuşurken bir şeyi aklınızdan çıkarmamanız lazım. Trafik sorunu olmayacak bir şehir dediğiniz zaman buna kimseyi inandıramazsınız. Konuşacağımız şey, katlanılabilir bir trafik sorunu. Yani akış devam edecek, zaman zaman akış hızı azalacak ama sürekli devam edecek, bunu anlamamız lazım.”
Toplu taşıma ile ilgili konular
”Toplu taşıma ile ilgili konularda maalesef geç kaldık” diyen Yıldırım, nostaljik tramvaydan sonra İstanbul’un 1990’lı yılların başında raylı sisteme atıldığını söyledi.
Başbakan’ın o dönemde Taksim metrosunu ihale ettiğini anımsatan Yıldırım, o dönemde Türkiye’de raylı sistem tecrübesi olmadığını dile getirdi.
Firmaların bir yandan öğrenmek, bir yandan da projeyi yapmak gibi bir sıkıntı yaşadığını aktaran Yıldırım, o günden bugüne geçen zaman içerisinde yaklaşık 17-18 senede İstanbul’un devam eden projelerle 250 kilometreyi bulan bir raylı sistem üzerinde çalıştığının altını çizdi.
10 yıl içinde İstanbul’un mutlaka 500 kilometrelik bir raylı sisteme sahip olması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Ulaşım Şurası’nda yaptığımız değerlendirmede, gelecek 10 yıl içerisinde tüm Türkiye’de raylı sistem potansiyelinin 4 bin kilometreye ulaştığını gördük. Bugün nüfusu 700 binden fazla olan kentler raylı sistem ile ilgili çalışma yapıyorlar, uygulamaları başlatmış durumdalar. Bunu yapmış olmakla merkezi idarenin sorumluluğu bitmiyor. Ülke genelinde master programını yapmak, toplu ulaşımda yerli katkıyı artırmak… Bu konudaki bilgi, tecrübeyi pazarlamak ve bunlar için de düzenlemeler yapmamız lazım. Bunları da yapıyoruz. Raylı sistemler merkezi idarenin, bakanlığımızın yetki ve sorumluluğu altında. Demek ki yetki hem büyük şehirlerde olacak, aynı zamanda bakanlık da yetkili olmaya devam edecek.”
Yıldırım, i cili mori pjesë në simpoziumin dhe Panairin e 3-të të Javës së Transportit Publik Transist 2012 V. i Transportit të mbajtur në Qendrën e Kongreseve të Stambollit, vuri në dukje se tema e programit ishte 4-të e ekonomisë, energjisë, ekologjisë dhe efikasitetit.
Duke thënë se të gjitha këto të kujtojnë transportin publik, Yıldırım deklaroi se kostoja vjetore e kohës së humbur në trafik dhe karburantit të djegur kot në orët e mëngjesit dhe të mbrëmjes në Stamboll është 1 miliardë lira.
Boğaza yapılacak 3. köprü ile otoyolları 5 milyar liraya mal edeceklerini aktaran Yıldırım, ”1,5 yılda bir 3. köprü ve 100 kilometrelik otoyol karşılığı bir kayıpla karşı karşıyayız” dedi.
Bugün enerjinin yüzde 30’unun ulaştırma için kullanıldığı bilgisini veren Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
”Enerji bizim yumuşak karnımız. Cari açığımızı sürekli artırma eğilimi gösteren sektör ulaştırma. Burada bireysel taşımacılığı bir tarafa bırakıp, halkı toplu taşımacılığa yönlendiremezsek faturayı bu şekilde ödemeye devam edeceğiz. Hem egzoz gazı salımının azaltılmasında da başarılı olamayacağız. 4 e’yi en iyi şekilde sağlamanın yolu, toplu ulaşım altyapısına yatırım yapmaya devam etmek. Türkiye son 10 yılda bu anlamda büyük mesafeler katetti. Türkiye, transit taşımacılıkta ortaya koyduğu projelerle, havacılıkta yaptığı yatırımlarla ve denizlerin daha etkin kullanılması yönündeki teşvikleriyle bugün ciddi anlamda altyapısını hazırlamanın yanında mevcut sorunlarını da sürdürülebilir bir çözüm sürecine taşımıştır.”
”Mutlaka insanları toplu ulaşım araçlarının götürmesini sağlamalıyız”
Yıldırım tha se me vënien në punë të Marmaray, vënien në punë të urës së tretë, vënien në punë të Projektit Eurasia, i cili është kalimi i dytë më i madh i tunelit, vënia në punë e aeroportit të tretë dhe fillimi i trenit të shpejtë Ankara-Stamboll. , Rritja e trafikut në qendër të Stambollit Duke u shprehur se do të fillojnë të zhvendosen nga qendra në periferi, ai tha se do ta sjellin Stambollin në një infrastrukturë më të qëndrueshme të transportit publik në periudhën afatmesme.
Duke informuar se kërkesa për transport rritet me 2,16 për qind çdo vit në vendet e BE-së, Yıldırım deklaroi se kontributi i transportit në PBB është rreth 10 për qind.
Duke shpjeguar se kjo normë në Turqi është 15,4 për qind, Yıldırım theksoi se do të vazhdojnë të investojnë në infrastrukturën e transportit.
İstihdamın Avrupa’da yüzde 7’sini ulaşım sektörü oluştururken, Türkiye’de bu oranın yüzde 13 olduğunun altını çizen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Ortalama binde 17 nüfus artışı olan ve son 25 yıldaki büyüme eğilimlerini dikkate aldığımızda ülkemizde toplu taşıma talebi bugünkünün en az 3 katına çıkacak. Bu toplu taşımaya daha çok zaman, daha çok kafa yormamız demek. ‘Binin otobüse, binin trene’ demekle bunu çözemeyiz. Nasıl- Kapıdan kapıya taşınmanın sağladığı konfora erişim sağlamalıyız. Mutlaka insanları toplu ulaşım araçlarının götürmesini sağlamamız lazım. Bunu Türkiye geneline yaygınlaştırmamız lazım. Bunu İstanbul’dan Türkiye’ye taşıyabiliriz.”
”İstanbul için yapılanları hiç kimsenin küçümsemeye hakkı yok”
İstanbul için yapılanları hiç kimsenin küçümsemeye hakkı olmadığını aktaran Yıldırım, dünya şehirlerinin hiçbirinde olmayan projelerin İstanbul’da olduğunu söyledi.
Bugün mega projelerin tamamının İstanbul’da yer aldığını kaydeden Yıldırım, şu anda İstanbul’da devam eden projelerin toplamının 60 milyar lira olduğunu ifade etti.
Bu projelerin bir kısmının başlamış durumda olduğunu, bir kısmının da bitme aşamasına geldiğini aktaran Yıldırım, 2020’ye kadar İstanbulluların daha rahat, daha konforlu seyahat etmesi için büyük projelerin yetişmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hizmette siyaset olmayacağını anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
”Dün İzmir’deydim. İzmir’e bugüne kadar altyapı için milyarlarca liralık yatırım yaptık. Siyaset, meydanda, sandıkta olur. Hizmet sürekli vatandaşa gider. İETT günde 3,5 milyon İstanbulluya hizmet veriyor. Metrobüs projesi Avrupa’da ziyaret ettiğim, görüştüğüm bütün meslektaşlarım tarafından çok başarılı bir proje olarak anlatılıyor. ‘Bu projeyi bu kadar sürede nasıl bitirdiniz-‘ diyorlar. 700 binin üzerinde İstanbullu her gün Kadıköy’den TÜYAP’a kadar kesintisiz bir şekilde seyahat ediyor. Şimdi bunun normal yollarla olduğunu düşünün, yaklaşık 3 saat. Şimdi ne kadar- 1 saat-40 dakika. Bu proje çok kısa sürede yapıldı ve çok ucuza mal edildi. Bu bir akıllı projedir. Şimdi 4-e’yi konuşuyoruz. Eskiden 3 ç’yi konuşurduk. Ne idi 3 ç- Çöp, çukur, çamur. Nereden nereye. ”
Yıldırım’a, konuşmasının ardından İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı tarafından plaket takdim edildi.
Daha sonra Bakan Yıldırım, programda sunum gerçekleştiren hocalara günün anısına plaket verdi.
Etkinlikte, 3. Toplu Ulaşım Haftası sebebiyle düzenlenen kompozisyon, şiir, resim, karikatür ve fotoğraf yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri de dağıtıldı.

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*