Asnjë qeveri tjetër përveç Partisë AK nuk guxoi të ndërtonte trena me shpejtësi të lartë

Asnjë qeveri tjetër përveç Partisë AK nuk guxoi të ndërtonte trena me shpejtësi të lartë
Ak Parti Burdur Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hami Yıldırım, 18 Nisan 2013 Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı üzerine söz alarak şahsı adına konuşma yaptı. Milletvekili Dr. Hasan Hami Yıldırım, önemli açıklamalarda bularak, demiryollarının özelleştirilmediğini belirterek, şimdiye kadar Ak Parti iktidarından başka hiçbir iktidarın Yüksek Hızlı Tren inşaatlarını yapmaya cesaret edemediğini belirtti.

“Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Demiryoluna dair bir yasayı görüşüyoruz madem,

Öncelikle bugüne kadar ülke demiryollarına emek veren, tekeri döndürmek için, treni yürütmek için çaba gösteren bu ülkenin demiryolcularına teşekkür ediyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Demiryollarını modern anlamda örgütleyen, yabancıların tekelinde bulunan demiryolculuk mesleğini, bir demiryolcu kuşak yetiştirerek bizim insanımıza öğreten demiryolcuların “baba” olarak gördükleri ilk Demiryolları Genel Müdürü, sonrasında Nafia Vekili olan, İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Paris sefirimiz Rahmetli Behiç Erkin’i ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyorum.

Njëjtën mënyrë,

Açılan her karış tünel için, döşenen her karış ray için inanılmaz heyecan duyan Cumhuriyetin ilk yıllarındaki demiryolcu kuşağı, Behiç Bey’in talebelerini de rahmetle anıyorum.

Şuna inanıyorum ki, bugünün yüksek hızlı tren hatlarını döşeyen, 2023 yılına kadar mevcut hattımızın bir katı daha yol yapmayı kesin hedef haline getiren bugünün demiryolcuları da bundan 90 yıl sonra, yüz yıl sonra yine Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında rahmetle minnetle anılacaklardır. Bugününün demiryolcularını can-ı gönülden selamlıyorum.

Demiryolu meselesi bizim milletimiz için, bizim ülkemiz için, başka ülkelerden farklı olarak bir kader meselesidir. Çünkü Türk Milletinin modernleşme hareketinin en etkin, en insani, en fazla sosyal sorumluluğu içinde barındıran projesi, demiryolu hamlesidir.

Bugünden bakınca mesele o kadar kolay anlaşılmaz…

Bakınız, bu ülkede ilk defa sıcak su şebekesiyle, ilk defa somun ekmeğiyle, eczaneyle, ilaçla, doktorla, kitapla, sinemayla, tiyatroyla, çevre düzenlemesiyle demiryolları sayesinde tanışan yüzlerce kasaba vardır. Sağlık trenlerini, kütüphane trenlerini, sinema trenlerini bizden önceki kuşaklar iyi bilir.

Demiryolu geçen her şehir tren istasyonu etrafında gelişmiş, şehrin en işlek caddesi, nabzının attığı cadde, istasyon caddeleri olmuştur.

Bu coğrafyada, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yapılan her karış demiryolu, insanımızın eli ayağı, gözü kulağı olmuştur.

Askere giden her vatan evladına sülüs adı altında ücretsiz tren seyahat belgesi verilmiş, her türlü nüfus hareketi demiryoluyla olmuş, ülke modernleşme sürecinde olduğu gibi, şehirleşme sürecini de büyük ölçüde demiryolları sayesinde yaşamıştır.

Tren bir ulaşım aracı olmaktan öte, neredeyse aileden birisi haline gelmiştir. Demiryollarının bu hayati fonksiyonu, maalesef 1940’lardan itibaren zayıflamış, demiryolu yatırımları yapılmaz, yapılamaz hale gelmiş ve ülkemizin yüz akı olan bu müessese, maalesef kendi haline terk edilmiştir.

Ne zamana kadar ?

Ak Parti Hükümeti iş başına gelene kadar?

İşte bugün Yüksek Hızlı tren hatlarımız var…

Bu gün pek çok demiryolu sanayi ürünlerinde dünyanın ilk onundayız.

Ankara-Konya arasında YHT’lerin dolmuş gibi çalışacağı kimsenin aklına gelmezdi.

Şu anda, ben bu konuşmayı yaparken devam eden yüzlerce kilometrelik Yüksek Hızlı demiryolu inşaatlarını yapmaya kimse cesaret edemedi.

Bu iş ufuk işidir, istikrar işidir, hizmet işidir.

Bakınız bugün yapılan anketlerde insanımızın büyük çoğunluğu, maliyeti ne olursa olsun, yüksek hızlı tren hatlarının devam etmesini istiyor.

Başka ülkelerde yüksek hızlı trene binenler, bizim ülkemizdeki hızlı treni daha konforlu, daha kaliteli buluyorlar.

Bu övünç, milletimizin övüncü olduğu kadar, onun bağrından çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisinin övüncüdür.

Bugün bir yasa görüşüyoruz. Diyoruz ki nasıl karayollarında devlet altyapıyı yapıyorsa,

Havayollarında havaalanlarını yapıyorsa,

Demiryollarında da altyapıyı devlet yapmaya devam etsin.

İşletmeciliği hem devlet yapsın, hem yeterliliği olan özel sektör yapsın.

Hizmette devletle özel sektör el ele versin, demiryolları gelişmiş ülkelerde olduğu gibi daha fazla yolcu taşısın, daha fazla yük taşısın, daha fazla insanımıza hizmet etsin.

Yasanın getirdiği budur. Buna özelleştirme diyenler var. Yanılıyorlar. Bu özelleştirme değil.

TCDD, yasayla işini daha iyi yapmak için, altyapı ve işletmecilik olarak iki kamu kurumu şeklinde yoluna devam edecek… Sadece, özel sektörün demiryolu işletmeciliği yapabilmesinin önündeki engeller kaldırılıyor. Yeterliliği olan özel sektör kuruluşlarının da tren işletmeciliği yapabilmesinin önü alçılıyor. Trafiği devlet düzenliyor, sertifikayı devlet veriyor.

Hiçbir demiryolcu, hiçbir demiryolu mensubu haklarından hiçbir şey kaybetmediği gibi, demiryolu ailesine yeni katılanlar da, aynı haklara sahip olacaklar. Altyapıdan sorumlu TCDD ile İşletmecilikten sorumlu TCDD Taşımacılık A.Ş, kamu kurumu olarak yatırımları ve işletmeciliği yapmaya devam edecek. Bağlı ortaklıkların statüsünde herhangi bir değişiklik yapılmıyor. Demiryolcuların statü kaybı olmuyor, sektör geliştikçe statü kazancı oluyor.

Bu bir ulaşım demokrasisidir arkadaşlar.

Kanunla sektöre girecek yeni işletmecilerle birlikte, demiryollarının atıl kapasitesi de kullanılmış oluyor. Günde birkaç tren geçen yerler var. Atıl kalması ülkenin ve taşımacılığımızın kaybı demek.

Yasa tasarısı hazırlanırken Dünyada ki ulaşım politikaları dikkate alındı. Demiryolunun geliştiği Avrupa ülkelerindeki örnekler incelendi. Yasa “Yenilikçi Demiryolları İçin Geleceğe Yolculuk” konseptinin hukuki ve idari altlığını oluşturuyor.

Bu millete hizmet yakışır arkadaşlar.

Eğer binmeyen arkadaşımız varsa, Ankara-Eskişehir arasında yahut Ankara-Konya arasında bir yüksek hızlı tren yolculuğu yapsın; o yolcuların fotoğrafı Türkiye fotoğrafıdır.

Ben kanunun hayırlı uğurlu olmasını diliyor, büyük bir ivme kazanan demiryolu hamlemizin bu kanunla daha da gelişeceğine yürekten inanıyorum.

Değerli arkadaşlarım, sözlerimi bitirirken bir hususu hatırlatmak istiyorum; eskiden, “Kara tren gecikir, belki hiç gelmez” denirdi. Şimdi ise, “Hızlı tren çabuk gelir, acele edelim.” deniyor.

Sayın Bakanımız Binali YILDIRIM’ı kutluyorum.

Ekibini kutluyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyor, hayırlı olsun diyorum.

burimi: http://www.hamiyildirim.com.tr

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*