3. Aeroporti është një mbeturinë

  1. Havalimanı İsraftır
    THY’nin büyümesinde önemli katkısı olan Yönetim Kurulu eski Başkanı Candan Karlıtekin, Aksiyon Dergisi’ne 3. Havalimanını değerlendirdi. Karlıtekin proje için ‘israf’ dedi.

Aksiyon dergisinin İstanbul’a yapılacak olan 3. Havalimanının yerinin kuş göç yollarının tam üzerinde olması ve bölgenin olumsuz hava koşullarına değinilen haberinde Candan Karlıtekin’in röportajına da yer verdi.

İşte o röportaj:

  1. havalimanını nasıl değerlendiriyorsunuz?
  • Bir kere bu alan 3. Havaalanı değil. Atatürk Havalimanı’nı (AHL) ikame edecek ve en az doğrudan 10 milyar dolara mal olacak İstanbul’un yeni havalimanıdır. Zira Bakanlık, AHL’yi kapatacağı ve 25 yıl boyunca başka bir alan izni vermeyeceği teminatını beyan etmiştir. Maliyetine katlanıldıktan sonra her yatırım yapılabilir. Hele de bu yatırımın tekel karakteri var ve yeterli gelir teminatı veriliyorsa.

İstanbul’un havayolu taşımacılığı kapasitesi yeterli mi?

  • Temel iddiam şudur; gerek AHL gerek Sabiha Gökçen’e ikişer milyar dolar maliyetle birer paralel pist yaparak 120 milyonun üzerindeki yıllık yolcu talebini karşılarsınız. Bu yüzden yeni havalimanı yapmak gereksizdir, kaynak israfıdır. En büyük şehirlerdeki en yoğun alanlar bile 100 milyon kapasiteye ulaşmaz. Bu kapasitenin üstüne gökyüzü uçuş koridorları da normal işletme saatleri içerisinde zaten müsait olamaz. Alanın hizmet ettiği yolcu ve yük toplama havzasının çapı dikkate alınarak yapılan kapasite hesabının bir fizibilitesi yoktur. Askerî tesislerin AHL’den çıkarılması ile birlikte doğan imkân değerlendirilmelidir. Bildiğim kadarıyla Avrupa’ya giden tren hattı pekâlâ 90 km mesafedeki Çorlu’dan geçirilebilir. Oraya 8-10 yıl sonra yapılacak ve umumiyetle 7-8 saatin üstünde uçuş menziline sahip uzak uçuş noktalarına hizmet edecek bir alan çok az masrafla yapılabilir. Bu alandan AHL’ye intikal ise hızlı trenlerle 20-25 dakikada sağlanabilir. İstanbul’un kaçınılmaz olan büyüme ihtiyacı da İzmit’e doğru kuzeye taşmadan planlanırsa Sabiha Gökçen de ciddi bir ulaşım talebini paralel pistle karşılar.

Yeni projede ısrarın arkasında yeni imar alanları açmak gibi bir niyet olabilir mi?

  • Aslında yeni havalimanını tek başına değerlendirmek yanlış soruya doğru cevap aramak gibi bir uğraştır. Yeni havalimanını, Kanal İstanbul ve çevresindeki yerleşimler, Kuzey-Batı İstanbul’da kurulacak 2-3 milyon nüfuslu yeni bir şehir, Kuzey İstanbul Otoyolu ve 3. Boğaziçi köprüsü ile birlikte ele almadan doğru bir tahlil yapılamaz. Net olarak söylüyorum; İstanbul’u daha da büyütmek ve kalabalıklaştırmak başlı başına hatadır. Bunu yaparken İstanbul’un oturumunu kuzeye yaymak, hele hele İstanbul’u Avrupa yakasında büyütmek; stratejik, siyasal, ekonomik, demografik, ekolojik ve diğer çevresel etkiler ve iklim bakımından külliyen hatadır. Tarihin hiçbir döneminde insanlar İstanbul’un kuzeyini yerleşim maksadıyla kullanmamıştır. Bu temel itirazları dikkate alırsanız yeni havalimanını konuşmaya gerek bile kalmaz.

Kuzeyde kurulacak şehrin çevreye zararları gündeme geliyor. Ekonomi yönüyle ne gibi dezavantajları olur?

  • Avrupa yakasını büyüttükçe insanların ve malların Anadolu’ya geçişi nedeniyle yeni köprüler, tüp geçitler yapmak zorunda kalırsınız. Milyonlarca yolcunun harcayacağı ilave ulaşım zamanı ve masrafını ayrıca düşünmek gerekir. İntikal problemini asgariye indirmek için gerekecek otoban ve raylı ulaşım sistem yatırımları da hesaba katılmalıdır. Kamu bu yatırımlara daha havalimanı açılmadan büyük bir harcama yapacak. İhaleyi alanlar 25 senede taksitle ödemede bulunacak. Buranın çevre etki değerlendirme çalışmalarını yapmak bile yıllar alması gereken ciddi bir konudur. İnşaat sektörüyle ekonomiyi ivmelendirmek güzeldir ama bunun için önceliği ekonomik gerçekliği üstün olan başka yatırımlara vermelidir.

İhale edilen havalimanını işletme ve seyir emniyeti açısından nasıl görüyorsunuz?

  • Yeni havalimanını işletmek de AHL ve Sabiha Gökçen’e göre hem alan hizmetleri hem iklim şartlarının seyri – sefer emniyetine tesirleri bakımından daha dezavantajlıdır. İstanbul’un hâkim rüzgârları senenin yüzde 85’inde Karadeniz’den güneye doğru eser ve iklim koşulları çok daha serttir.

burimi: http://www.airturkhaber.com

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*