Projekti i Metrosë Ndërkombëtare të Dohas Hill

Metroja e Dohas do të arrijë në Kupën e Botës
Metroja e Dohas do të arrijë në Kupën e Botës

Katar, 1 milyonu ancak aşan nüfusu ve Ortadoğu’nun en küçük ikinci ülkesi olmasına rağmen kendisini hiçbir zaman küçük ve kısa süreli hedeflere layık görmedi, aksine uzun vadeli bir büyüme hedefi ile her zaman aşılması güç, hırslı hedeflerle geleceğini planladı.

Bunda en önemli etkenlerden biri kuşkusuz İran ve Rusya’dan sonra Kuzey Sahası denizlerinde dünyanın üçüncü büyük dev gaz rezervlerinin paraya çevrilmesi ve hidrokarbon ve hidrokarbon olmayan buluşların koşulsuz olarak bunları tetiklemesidir.

2011’in sonlarına doğru Doha, iki ana hedefine ulaştı: Bir yanda dünyanın önde gelen likit doğal gaz (LNG) lideri olarak öne çıkmak, diğer yanda ise 2022 FIFA Dünya Kupasına evsahipliği yarışını kazanmak…

Katar, bu türden önemli bir spor etkinliğine evsahipliği yapacak ilk Ortadoğu ülkesi olarak, artık ayrıcalık sahibi. Bu önemli olayı desteklemek üzere ülkede bir düzine altyapı projesi planlanmaya ve geliştirilmeye başlandı bile.

Amerika menşeili Hill International da, bu mega sürecin bir parçası olmak için Ağustos 2012’de Katar Demiryolu Şirketi (Qrail) tarafından açılan ihaleyi kazanarak görevlendirildi.

Hill’in görevi, yeni “Doha Metro Geçişi” projesinin dört hattından birisi olan “Yeşil Hat”tın inşası döneminde işveren adına Proje Yönetimi hizmetlerini kapsamakta. Dört yıllık bu sözleşmenin takribi değeri 59 Milyon Dolar civarındadır.

Projenin ilk aşaması Mushaireb istasyonundan başlayıp Al-Diwan üzerinden kuzeye doğru giden ve oradan da Al-Rayyan (C Ring), Al Rayyan (Sports), Al- Rayyan (Al Messila), Al-Rayyan (AlQadeem, Eğitim Şehri Güney Batı (Education City South East, Katar Kongre Merkezi, Education City Station (Eğitim Şehri İstasyonu) ve bir hemzemin geçişin arkasına kadar 19 kilometrelik bir inşaatı içermektedir.

Basitçe söylemek gerekirse, Yeşil Hat, Doha’nın şehir merkezini “Katar Kongre Merkezi”ne ve “Eğitim Şehri”ne bağlamakta ve 27 kilometrelik bir metro tünelini, 6 yer altı istasyonunu, 6 kilometrelik yükseltilmiş yönlendirme yolu ve iki yönlendirilmiş istasyonu içermektedir.

Hill International Başkan Yardımcısı Samer Tamimi, “ Proje Yönetim hizmetlerini sunmakla yükümlüyüz” diye belirtiyor.

Tünel Modeli

Doha projesinin ac-kapa (cut-and-cover) tünel yapım metodları yerine TBM tünel delme ile (Tunnel Boring Machine) yapılması planlandı.

“Tüneller, toprağın çeşitli katmanlarını bir arada kesen, daire kesitli kazı yapmak için kullanılan tünel delme makinesi (TBM) ile açılacak.

TBM’lerinin komşu zeminlerde oluşan gerilimi göreceli olarak azaltması Doha projesinde avantaj oluşturuyor, zira Doha, yoğun yapılaşmanın olduğu bir kent merkezine sahip. Ayrıca TBM operasyonları trafiği en az etkileyen metodlardan biri ve aynı zamanda çevreye verilen toz, gürültü gibi zararlar da görüntü kirliliği de dahil en düşük seviyede ” diye devam ediyor Tamimi sözlerine.

Ancak, bir TBM makinesini çalışır hale getirebilmek en az bir yıllık bir süreyi gerektirmekte.

Tamimi “Doha Metrosu gibi sıkı bir inşaat programına sahip uzun tüneller için, TBM metodu,bütçeyi düşürdüğü gibi aynı zamanda zaman tasarrufu ve dolayısıyla yüksek verim sağlıyor” diye belirtiyor ve yol üzerindeki yapıların denetlenmekte olduğunu ve TBM’lerin çalışmaları dolayısıyla sebep olunabilecek etkilerin ihmal edilebilir düzeylerde olduğunun tespitleri yapıldığını, saha da işin başlangıcına müteakip proje yönetim hizmetlerinin sunulmasına yönelik mobilizasyonun halihazırda tamamlandığını ve projeye ait risklerin daha ziyade “zaman” ve “lojistik” başlıklı konularda oluşabileceğini öngördüklerini sözlerine ekliyor.

Doha Metrosu bu bölgede inşa edilen en büyük altyapı projesi olup, aynı zaman dilimi içerisinde 4 ayrı hattın (Yeşil, Kırmızı, Mavi ve Altın) tamamlanması planlanmakta. Böyle kapsamlı bir projede talep edilen tamamlama süreleri bizim için fazlasıyla heyecan verici diyor.

Global perspektifte Proje

Katar Metro Projesini Batı’daki benzer projelerle karşılaştırınca Katar’ın, ray sistematiğinde Avrupa ve uluslararası standartları kıstas olarak aldığı görülmekte.

“Proje özellikleri, kısıtlamalar ve fırsatlar aşağı yukarı aynı. Bununla birlikte, Körfez İşbirliği Konseyi projeleri genellikle daha hırslı bir programa sahip ve bu durum işi daha karmaşık hale getirmekte”diye açıklıyor.

Katar dışında, ancak Körfez İşbirliği Konseyi içerisinde petrol zengini ülkelerin büyük raylı sistem projelerinden beklentileri sınai ve tüketim malları ve yolcu taşımasının yanı sıra petrol ve gaz projelerine destek olacak malzemelerin taşınmasını da hedeflemekte. Tamimi’nin açıkladığı şekliyle; tüm Körfez İşbirliği Konseyi Ülkeleri, yolcu ve kargo sistemlerini içeren raylı sistem projeleri planladılar bile. Buna ilaveten tüm üye ülkeleri birbirine bağlayacak bir ray bağlantısı için planlar da geliştirdiler. Burada Körfez İşbirliği Konseyi Demiryolu Sisteminin bir parçası olacak olan Abu Dabi kökenli Etihad Rail (Etihad Demiryolu), ikinci aşamasını lanse etmiş bulunuyor.

“Diğer toplu taşıma sistemlerinde olduğu gibi Ortadoğu’daki metro ve raylı sistem projelerinin karlı olması olası gözükmediği için devlet sübvansiyonları ile gerçekleştirilmek zorundadır” diye ekliyor

Bununla birlikte, metro taşımacılığı projeleri ancak diğer unsurlar dikkate alındığında gerekli yatırımlar olmaktadır; trafik sıkışıklığının asgariye inmesi, gürültü ve hava kirliliğinin azaltılması ve yeni yolların yapılması ve mevcut yolların genişletilmesine ve iyileştirilmesine gereksinimin en aza indirgenmesi gibi.

“Bir diğer önemli yarar ise turizmin artırılması. Dubai, turizmden elde edilen gelirleri artırmanın ve sağlık turizmi için güçlü bir taşıma sistemine sahip olmanın önemini kavradıktan sonra Ortadoğu’da ilk metro projesini hayata geçirdi. Katar için Doha metrosu, 2022 Dünya Kupası kapsamında ülkeye gelecek olan kitleleri taşımada büyük önem taşımaktadır” diye ifade etmekte.

Ortadoğu’da Hill’in Değişen Rolü

Doha Yeşil Hat metro projesi, Ortadoğu’da 20 yıldan fazla süredir çalışma yapan Hill International’ın bölgede özellikle toplu taşıma ve altyapı sektörlerinde yeni temeller atmaya başladığı bir döneme geldi.

Birkaç örnek vermek gerekirse, Hill, geçen sene Umman’da iki havalimanının inşaat yönetimi, Abu Dabi Uluslararası Havalimanı Terminali ve Bahreyn Uluslararası Havalimanının genişletilmesi projelerinde sözleşmeler imzalamış bulunuyor.

Tamimi’ye göre; körfez ülkelerinde gayrimenkul ve yapı sektöründe başlayan yavaşlama, yeni pazar ihtiyaçları yaratmakta. Hill, bu değişime karşılık vermek için gerekli yatırımları tamamlamış bulunuyor. Küresel mali kriz, özellikle Birleşik Arap Emirliklerinde yeni yatırımlara dikkatli bir yaklaşımı da beraberinde getirmiş ve yeni inşaat projelerinin ihale edilmesinde de gözle görülebilir bir yavaşlamaya sebebiyet vermiştir. Mevcut pazar araştırmaları arzın talebi aştığını ve gelişmenin

Alışveriş Merkezleri ve Otellerle sınırlı olacağına işaret etmektedir. “Son dönemde, Hill, havalimanı, raylı sistemler ve diğer altyapı projelerine yoğunlaşmış bulunuyor. Buna ilaveten bölgedeki sağlık ve eğitim projelerinin yanı sıra çeşitli hastane, klinik, sağlık tesisleri ve eğitim kurumlarının inşaat ve operasyon dönemi yönetimine de yoğunlaştık “diye belirtmektedir.

Hill International, tüm bu yeni altyapı projelerinin yönetimini yaparken, yeni olasılıkların oluşması için gereken çalışmayı da sürdürmektedir.

“Hill müşteri odaklı bir yapıya sahiptir. Mevcut işimizin önemli bir bölümü, mevcut işveren portföyümüz tarafından talep edilmektedir. Bu sonuç müşteri memnuniyeti açısından bir kanıt niteliği taşımaktadır” diye ifade ederken yerel tecrübenin azımsanmaması gerektiğini de işaret ediyor.

Yerel oyuncuları, paydaşları ve kural ve düzenlemeler konusundaki deneyim, tüm altyapı projelerinde verimi arttıran bir etkendir. Yeni projeler, deneyim ile beslendiği takdirde başarılı sonuçlara ulaşacaktır.

Tamimi’nin açıklamalarına göre inşaat birim fiyatları, özellikle petrol fiyatları gibi dış etkenler tarafından kontrol edilmektedir. Ayrıca, körfez ülkelerinin çevresindeki siyasi istikrarsızlıklar da yatırımcının algısını etkilemektedir. Bu nedenler inşaat sektörünü olumsuz etkilemektedir. Son dönemde yükselen inşaat birim fiyatları sektör için büyük tehdit oluşturmaktadır.

Proje ve İnşaat yönetimi perspektifinde, esas tehdit bölgedeki inşaat projelerinin büyüklüğüne oranla bu tesislerin tamamlanması için İşverence talep edilen süredir.

Bununla birlikte altyapı büyümesi, körfezde hızla artan bir nüfus yoğunluğu nedeniyle hala talep edilen bir durum olarak karşımızda durmaktadır.

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*