Projekti Kombëtar i Sinjalizimit Hekurudhor

projekti i sinjalizimit kombëtar
projekti i sinjalizimit kombëtar

Net Mühendislik tarafından Türkiyeye getirilen HIMA Emniyet PLC’ler kullanılarak İTÜ -TÜBİTAK ortaklığında TCDD için geliştirilen Ulusal Demiryolu Sinyalizasyon Projesi (UDSP) sayesinde ülkemiz yurtdışından anahtar teslimi alınan kara kutu çözümlerden kurtuluyor.

Ulusal Demiryolu Sinyalizasyon Projesi (UDSP)`nin çok önemli ve ciddi bir çalışma olduğunu ve proje sayesinde ülkenin bu konudaki dışa bağımlılığının ortadan kalkacağı gibi maliyet anlamında da ciddi oranda düşüş sağlanacağını söyleyen Net Mühendislik Otomasyon A.Ş. Genel Müdürü Alper Güçlü, demiryolu sektöründeki projelere nasıl başladıklarını, yurtdışına bağımlı kalmadan geliştirilen UDSP projesi ile elde edilecek kazanımları, firmanın destek sağladıkları uygulamaları dergimize anlattı.

Türkiye’deki demiryolu sinyalizasyonu konusundaki çalışmalarının 2009 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ile TÜBİTAK’ın son kullanıcı TCDD için geliştirdiği Ulusal Demiryolu Sinyalizasyon Projesi (UDSP) ile başladığını söyleyen Alper Güçlü şunları aktardı: “Bu projedeki amaç yurtdışına bağımlı olduğumuz demiryolu sinyalizasyon sistemlerini yerli olarak geliştirmek ve TCDD’nin kendi yerli sistemine sahip olmasını sağlamaktı. Net Mühendislik Otomasyon olarak biz de Türkiye temsilcisi olduğumuz HIMA Emniyet PLC ürünleri tedariği ve desteği konusunda Almanya ile birlikte elimizden geldiğince bilgilendirme yaparak katkıda bulunmaya çalıştık. Proje ortaklarından Teknik Üniversite’deki akademisyenler ve TÜBİTAK’taki mühendisler yoğun bir araştırma ve değerlendirme süreci sonunda projede HIMA Emniyet PLC sistemlerini kullanmayı uygun gördüler. İki kurum da birbirinden bağımsız yazılımlar gerçekleştirerek TCDD gereksinimlerine en uygun yerli yazılımı ortaya çıkardılar. Sonrasında pilot proje olarak öngörülen Adapazarı Mithatpaşa istasyonunda saha kurulumları, devreye alımlar ve fabrika kabul testleri sorunsuz olarak yapıldı. Yerli sistem 15 ay boyunca Mithatpaşa istasyonunda denendikten sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın isteği ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Kahraman’ın talimatıyla Aydın Denizli hattında da kuruluma başlandı. Ayrıca Afyon-Isparta-Denizli hattı için de saha etütleri yapılarak çalışmalara başlandı.

ÇOK ÖNEMLİ VE CİDDİ BİR PROJE

“Bu proje sayesinde ülkenin bu konudaki dışa bağımlılığı ortadan kalkacağı gibi maliyet anlamında da ciddi oranda düşüş sağlanacak” diyen Güçlü, “Bakın maliyet derken hem para hem de zaman maliyetinden söz ediyorum. Yurtdışından bu işleri bize anahtar teslimi yaptıkları için kara kutu çözümlerle baş başa kalıyoruz. İşletme sonrasında sistemlerde herhangi bir problem çıktığında herhangi bir müdahalede bulunamadığımız için işletmeyi emniyetli bir şekilde devam ettiremiyoruz. Sorunu çözmek için yurtdışından alacağımız hizmete mecbur kalıyoruz, yurtdışı firmaları bize ne zaman tarih verirse o tarihi beklemek durumunda kalıyoruz ve bunun için çok ciddi paralar ödüyoruz. Aynı şekilde mevcut hatta herhangi bir genişleme söz konusu olduğunda aynı problemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Halbuki geliştirilen yerli sinyalizasyon sistemi sayesinde yetişmiş yerli işgücü sayesinde istenilen programa uygun şekillerde müdahaleler yapılabiliyor. Yerli sinyalizasyon sistemi kurulmuş olan hatlar gelecekte genişletilmek istendiğinde hesaplanan ilave I/O sayılarını içeren PLC modülleri eklenerek kolayca Türk mühendisler tarafından devreye alınabiliyor” dedi.

Alper bey, bu noktada olayın maddi boyutunu daha iyi anlatabilmek için TCDD’nin çıkardığı Kardelen Dergisinde TCDD Tesisler Dairesi Başkanı Mehmet Turşak tarafından kaleme alınan yazıdaki maliyet hesabını paylaştı: “Yapılacak olan Afyon-Isparta-Denizli hattının sinyalizasyonu yabancı bir firmaya yaptırılsaydı TCDD’ye maliyeti yaklaşık 165 milyon TL olacakken, yerli sistem ile yapıldığında bu maliyet yaklaşık 65 milyon TL düzeylerine inmekte. Türkiye genelinde 6.100km sinyal olmayan hat yerli sistem ile yapıldığında Türkiye Cumhuriyeti kasasında kalacak olan yaklaşık miktar 2 milyar TL civarlarında. Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler de göz önüne alınırsa, ithalatını yaptığımız sistemlerin yakın zamanda ihracatını yapabilecek konuma geçebileceğimiz hayal değil.”

DEMİRYOLLARINDA KESİNTİSİZ EMNİYET

Tüm HIMA çözümlerinde olduğu gibi Net Mühendislik Otomasyon firmasının demiryolu çözümlerindeki ilkesinin “kesintisiz emniyet” sloganı ile tanımlandığını kaydeden Güçlü; “HIMA çözümleri sadece kalıcı emniyet sağlamakla kalmaz aynı zamanda gereksiz duruşların da önüne geçerek kesintisiz ve emniyetli sistem/tesis çalışmasına yardımcı olur. Emniyet demiryolları sinyalizasyon sistemleri için olmazsa olmaz bir şart. Gerekli emniyet seviyesine ulaşabilmek için takip edilmesi gereken kurallar IEC 61508 şemsiye standardı başta olmak üzere, EN 50126 (reliability, availability, maintanance and safety analysis), EN 50128 (hatada emniyetli yazılım geliştirme süreçlerini kapsayan standart) ve EN 50129 (demiryollarında kullanılabilecek donanım özelliklerini kapsayan standart) standartlarında genişçe anlatılmaktadır. Demiryollarında kullanılan HIMA HIMatrix ve HIMaX emniyet PLC ürünlerimiz CENELEC standartlarına göre en yüksek emniyet sınıfını tanımlayan SIL4 (safety integrity level) emniyet sertifikasına sahip” dedi.

Alper Güçlü, demiryolları sektöründe müşterilerine destek verebildikleri başlıca uygulamaları; Sinyalizasyon, Hemzemin geçitler, Araç Üzerinde Emniyet Uygulamaları, İstasyon emniyeti, Emniyetli viraj alma, Gabari kontrolü, Tünellerde yanın algılama sensörleri, Kataner hattı kontrolleri ve Ray kalite kontrolleri şeklinde sıralarken; tüm bu uygulamaların ürünlerin üzerine yazılımlar yapılarak Türkiye’de yerli olarak geliştirilebileceğini; hatta birçok yerli firmanın bu uygulamaları kendi bünyelerinde gerçekleştirerek bizzat hayata geçirerek çok önemli projelere imza attığını vurguladı.

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*