Sistemi i ventilimit të tunelit Marmaray

projekti i shekullit marmaray guzergahi
projekti i shekullit marmaray guzergahi

Marmaraydaki tünel havalandırma sistemi projesini projelerinin yanı sıra anahtar teslim makina/aparat ve test sistemleri üretimi gerçekleştiren Rota Teknikin Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Şemsettin Işıl ile son dönemde hayata geçirdiği çalışmalar üzerine görüştük.

Rota Teknik A.Ş. 1998 yılında toplam yedi kişilik bir mühendislik ve satış kuruluşu olarak yola çıktı. Bugün ise 12’si makina mühendisi, 3’ü elektrik ve elektronik mühendisi olmak üzere 47 kişilik dinamik bir ekip ile kurucularının 30’ar yıllık mühendislik bilgi ve deneyimini de katarak Türk sanayisine başarıyla hizmet vermektedir.

Firmanızın yapılanmasından bahseder misiniz?

Rota Teknik A.Ş. tahrik ve kontrol sistemleri konusunda çalışan bir mühendislik, imalat ve taahhüt firmasıdır. Aynı zamanda da dünyaca ünlü Bosch Rexroth markasının ana bayi ve sistem entegratörüdür. Tahrik ve kontrol alanında Bosch Rexroth ile birlikte en iyi ve en geniş programı başarıyla sunuyoruz. Bu başarı ve gelişmemizde, kendi mühendislik birikim ve tecrübelerimizin yanı sıra kuruluşumuzdan bu yana beraber olduğumuz Bosch ve Rexroth markalarının gücü ve inovativ desteğinin önemli ölçüde payı vardır. Kuruluşumuzdan bu yana genişleterek yer aldığımız İstanbul Karaköy’deki merkez binamızın dışında ilave olarak biri Avrupa, diğeri Anadolu yakasında olmak üzere aynı zamanda satış hizmeti de sunabilen iki ayrı üretim alanımızda hidrolik silindir ve güç ünitesi, yoğun hidrolik ve pnömatik içeren komple “Anahtar Teslimi” makina/aparat ve test sistemleri üretimi gerçekleştiriyoruz.

Hidrolik ve pnömatik konusunda hangi yelpazede ürünleriniz mevcut?

Rota Teknik A.Ş. olarak ana bayisi olduğumuz Bosch Rexroth Grubu hidrolik, pnömatik; elektrik tahrik ve kontrol teknolojisi adı altında projelendirme, tasarım, seri imalat, malzeme satışı ve yedek parça/servis gibi komple hizmet üretiminde bulunan, aynı zamanda yurt çapında en yaygın satış ve hizmet organizasyonu ile sektörümüzde güç birliği yapıyoruz.

Hangi firmalarla iş ortaklıklarınız bulunuyor?

Yurt dışında konularında lider firmaların Türkiye Genel Distribütörü ve Bölge Ana Bayii sıfatı ile Rota Teknik A.Ş. tarafından temsil edilen markalar olarak hidrolik, pnömatik, elektrikli tahrik ve kontrolü, doğrusal hareket ve montaj teknolojilerinde Bosch Rexroth; yüksek basınç küresel vanalarda Alman Rötelmann; basınç, debi ölçüm sistemlerinde Alman Hydrotechnik; şok sönümleyicilerde İngiliz Enertrols; hidrolik yağ soğutucularında Avusturya ASA; kaplin ve kampanalarda Alman R+L; hidrolik fitings alanında İtalyan Larga firmalarının stok satış ve yedek parça ile tüm teknik hizmet ve desteklerini sunuyoruz.

Şu anda en çok üzerinde durduğunuz projelerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?

Rota Teknik A.Ş. olarak sayısız başarılı projeler oluşturduğumuz ve hizmet sunduğumuz tüm sektörler ve alt kollarının yanı sıra sanayi/üniversite iş birliği çerçevesinde de birçok projelerde yer aldık, almaya da devam ediyoruz. Son zamanlardaki önemli işlerimizden İran’daki Demir Çelik üretimi yapan tesisin de, Mısır’daki alüminyum levha üreten fabrikanın da tüm hidrolik ve pnömatik sistemleri tamamen kendi mühendislik ekibimiz tarafından projelendirilmiş, imal edilmiş ve başarıyla devreye alınmıştır. Son olarak da Marmaray Projesinde tünel havalandırma sistemi projesini gerçekleştirdik. Marmaray Projesinde ana yüklenici Japon TAISEI ve Türk Anel Grup ile birlikte çalıştık. Tünel Havalandırma Elektropnömatik Kontrol Sistemi projesinin tasarımı, projelendirilmesi, imalatı ve uygulaması tamamen bizim tarafımızdan gerçekleştirilmiştir.

Söz konusu sistemde ne gibi özellikler bulunuyor?

Üsküdar İstanbulun Asya yakasında, Yenikapı ve Sirkeci ise Avrupa yakasında bulunuyor. Açılışı 29 Ekim 2013te yapılan projede, Marmaray tünel kısmı şimdilik üç istasyondan oluşuyor. Bu üç istasyon dışında, üç tane de havalandırma binası var. Tren, tünel içinde hızla ilerlerken ön tarafındaki havayı sıkıştırıyor, arka tarafında ise vakum oluşturuyor. Bu nedenle projede ihtiyaç halinde dışarıdaki havayı içeri alan ya da içerideki havayı dışarı veren büyük ölçülü pnömatik tahrikli kapaklar bulunuyor. Bunların her biri dilimler halinde bir jaluzi gibi ihtiyaç durumunda tamamen açılıp kapatılabilen özelliktedir. Ayrıca bu kapaklar, bir yangın durumunda da oksijenin kesilerek yangının büyümesinin önüne geçmek ve dumanın tahliyesi için de kullanılabilecektir. Projede, her jaluzi kanatçığını hareket ettiren pnömatik tahrikli aktuatörler kullanıldı. Her aktuatöre elektropnömatik kumandalı yön denetim valfleri, bu valf gruplarının her biri için pnömatik hava hazırlayıcılarının yanı sıra tüm istasyonların birbiriyle bağlantılı olarak çalışmasını sağlayan ve otomasyon sistemine dahil olan yerel elektrik ve pnömatik kontrol panoları ilave edildi. İletim hatları, borular, fittingsler, tasarım, proje ve işçilik ise diğer tamamlayıcı öğeler oldu.

Hidrolik Tahrikli Deprem Simülatörü isimli projeniz hangi aşamada?

İTÜ ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Hidrolik Tahrikli Deprem Simülatörü” çokça medyatik hale gelen bir uygulamamız olarak göze çarpıyor. Bu boyuttaki sistemin bir benzeri sadece Japonya`da bulunmaktadır. Bu proje de tamamen kendi mühendislik birikimimiz ile gerçekleştirildi.

Başka ne gibi projeleriniz var?

Geçenlerde Adapazarı’nda vagonların itme çekme testini yapan makinaların hidrolik güç sistemlerini ürettik. Yine son zamanlarda Adapazarı Tırsan’da bir yol simülatörü gerçekleştirdik. Bu test makinası yol şartlarını simüle edebilmek için durmaksızın çalışıyor. Böylece araçların tehlikeli yollarda büyük masraflarla aylarca gezmesi yerine servo silindirler ile yolu simüle eden ve istekler doğrultusunda programlanabilen bir makinayı sektöre kazandırmış olduk. Bir başka projede ise İngiltere`deki bir lunaparkın hidrolik tahrik sistemlerini devreye aldık. Geçtiğimiz aylarda da, Arçelik çay ve kahve makinalarının tüm servis yazılımları tarafımızca yapıldı.

Bir başka önemli projemiz ise Alarko firmasının Cezayir’de yapmış olduğu termik santral için toplam 3 bin 500 ton ağırlığında, 328m. boyunda ve 4, m. çapındaki Soğutma Suyu Deşarj Hattı’nın karada 8m. derinlikten başlayarak, açık denize su altından itilmesi işinin hidrolik tahrik sistemidir. Bu işteki bu çözümün tek nedeni santralda kullanılan soğutma suyunun işini yaptıktan sonra ekolojik kriterler nedeniyle kıyıya değil de, açıklara verilmesiymiş. Biz de bu işte hidrolik marifetiyle bu büyük çaplı boruları karadan açılan bir delikten uzaklara göndermiş olduk. Test ve Otomasyon bölümümüz başta otomotiv endüstrisi olmak üzere bütün sektörlerdeki araştırma laboratuvarlarına değişik amaçlı test sistemleri kurmaktadır. Bilindiği üzere Türkiye’de otomotiv sektörü bir dönüşüm yaşamaktadır. Geçmişte sadece montaj sanayi olarak hizmet veren sektör kendi yan sanayisi ile birlikte ürün geliştirmek üzere tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerine daha çok önem vermeye başlamıştır. Tasarlanan prototip ürünlerin yol şartları simüle edilerek test edilmesi konusunda da Rota Teknik A.Ş. olarak birlikte çalıştığımız otomotiv firmalarına ömür ve dayanım test sistemleri kuruyoruz.

Sizce hidrolik ve pnömatik sektörünün gelişimi ülkemizde ne boyutta?

1970’li yıllarda uçak hurdalarıyla başlayıp daha sonra da küçük yerli imalat denemeleri ile yola çıkan sektörümüz bugün artık belirli alanlarda uluslararası kuruluşların da katılımıyla hem yerli, hem de yabancı sermaye olarak seri imalata geçmiş bulunmaktadır. Ülkemizde ayrıca ithalatın bilhassa son yıllardaki inkar edilmez cazibesi ile de Uzak Doğu dahil tüm dünya markalarının bulunabilirliği oldukça artmış, istenen her marka ve fiyatta malzeme temini kolaylaşmıştır.

Hidrolik ve pnömatik sektöründe size göre en büyük problem nedir?

Sektörümüzün en önemli sorunu arz ve talep dengesizliğidir. Bugün bilhassa yerli üreticiler yurt dışından kaynaklanan ucuz fiyat politikaları nedeniyle var olan aşırı arzın sıkıntılarını ziyadesiyle yaşamaktadırlar. Kalitesiz ve ucuz ithalat, sektörümüzün gelişimine oldukça olumsuz etki yaratıyor. Yapılan tahminler ve AKDER’in kısmi istatistik çalışmalarına göre yaklaşık 400 milyon euroları bulan sektör iş hacmini, sektördeki irili ufaklı yine yaklaşık 750 firma gerçekleştirmektedir. Bu rakamlar da rekabetin fiyatta yoğunlaşmasına neden olurken pazarda da haksız rekabete yol açmaktadır. Kalifiye eleman sıkıntısı ise sektörümüzün bir diğer önemli sorunudur. Bu konuda da sektörümüz akademik kurumların yardım ve desteği ile müşterek çözümler üretmekte olup AKDER önderliğinde de muhtelif projeleri adım adım uygulamaya geçirmeye başlamıştır.

Söz konusu sorunlara yönelik sizce ne gibi çözümler gerekiyor?

Yaşadığımız bu sorunların hemen değilse bile orta vadede mutlaka aşılacağını umuyorum. Sektörümüz sorunlarını ilgili devlet kuruluşlarına düzenlediğimiz ulusal kongreler, sektörel medya ve AKDER ile ortaklaşa, etkin bir şekilde duyurulmasını hedeflemelidir. Ayrıca sektördeki tüm firmalar olarak hepimiz uzun vadede yatırım planlaması, pazarlama stratejileri, insan ve finans kaynakları gibi konularda sürekli gelişim sağlamak zorundayız.

Bu, ulusal çıkarlarımız açısından da oldukça önemlidir. Yerli imalatçılar da daha kaliteli ve nitelikli üretim yapmak zorundadırlar. Seri üretim yetenekleri bulunan firmaların ihracata daha da ağırlık vermesi, yurt içi ve yurt dışında yeni pazarlar yaratılması, son teknolojik gelişmelerin kullanıcılara aktarılarak hidrolik ve pnömatik sistemlerin özendirilmesi gerekmektedir. Sektörel yatırımlarda var olan kısıtlı devlet yardımlarının ve teşviklerinin ölçülü olarak artırılmasının sağlanması yaşanan sorunları en aza indirecek ve sektörümüzü hak ettiği yere taşıyacaktır.

Son dönemde yaptığınız herhangi bir yatırım var mı?

Yeni ürün olarak “Hidrolik Ölçme Sistemleri” son zamanlarda kullanımı iyice artan en yeni ürünümüz ve iş alanımızdır. Hidrolik sistemlerin kalbi sayılan hidrolik pompalar, sistemdeki herhangi bir arızada her zaman ilk şüphe duyulan ekipmanlar sınıfına girerler. Küçük ölçekli hidrolik sistemlerde pompaların ölçüm değerlerinin tespiti nedeniyle yerinden sökülmesi, kontrolü ve testi kolay olmasına karşın büyük ölçekli sistemlerde ve mobil uygulamalarda çalışma yeri olan arazide pompaların çalıştığı makina üzerinden aynı maksatla sökülmesi büyük zaman, iş ve üretim kayıplarına neden oluyor. İşte bu noktada satış ve servis hizmetini sunmaya başladığımız yeni bir ürün olan “Hydrotechnik Ölçme Sistemleri” çok önemli bir fayda olarak ortaya çıkıyor. Darbelere karşı etkin bir koruma sağlayan özel çantası ile birlikte sunulan bu sistem üç temel bileşenden yani sensör, veri iletim kablosu ve ölçme cihazından oluşmaktadır. Bu cihaz makina ve hidrolik sistemlerin bulunduğu ortamda yani sahada 1 kHz’den 10 kHz’e kadar örnek alabilen debi, basınç, sıcaklık, devir ve kirlilik ölçümü yapabilen sensörler vasıtasıyla ölçümü gerçekleştirirler. Bu ölçüm sensörlerin harici dış enerji beslemesine ihtiyaç duyulmadan dahili pil ile çalışan ölçüm cihazından beslenerek ürettikleri analog ve digital sinyaller ile yapılır. Kısaca arıza ihtimallerini önceden ölçüm yoluyla algılayan ve kaydeden bir “Hidrolik Check-up” hizmeti verirler.

Bilhassa işletmelerin bakım ekipleri için oldukça gerekli olan bu cihaz, programlı duruşlarda pompaların hatta diğer devre elemanlarının bile verimini takip etmeleri yönünde çok önemli ve büyük fayda sağlamasının yanı sıra programsız arıza duruşlarında da arıza aramada çok büyük kolaylık sağlamaktadır. Öte yandan iş makinası servisi veren firmalar için de, özellikle arazideki pompanın sökülmeden bağlı bulunduğu yerde yapılabilen kontrollerinde bu yöntem çok kullanışlı olmaktadır. Yapılan tüm ölçümlerin görsel sunumlarının P-Q diyagramı şeklinde araç kataloğunda verilen grafikler ile kullanıcıya sunulması uygulayıcılara ayrı bir kalite ve prestij sağlamaktadır.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

Rota Teknik A.Ş. olarak büyümemizi hızla sürdürürken “Bütünsel Kalite” anlayışıyla ve kalitenin rastlantılara bırakılamayacağının bilinci ile kurumsallaşmaya da aynı özeni gösteriyoruz. Bu amaçlar doğrultusunda iş yerimizin merkezini bu yıl içinde Anadolu yakasında daha modern ve büyük bir alana ve kendi binamıza taşımayı planlamış bulunuyoruz. Aynı zamanda halen iki ayrı yakada hizmet veren üretim yerlerimizi de daha büyük ve tek bir çatı altında birleştirmeyi hedeflemiş bulunmaktayız.

Eğitim anlamında ne gibi çalışmalarınız var?

Rota Teknik A.Ş. olarak Eğitim departmanımız , hidrolik , pnömatik ve otomasyon konularındaki eğitim hizmetlerinde etkin faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmektedir. Yurt içinde muhtelif eğitim kurumlarında ve sanayi kuruluşlarında “Hidrolik ve Pnömatik” konulu hem periyodik, hem de “Mahallinde Uygulamalı Eğitim Seminerleri” düzenleyerek sanayimize yetişmiş teknik eleman kazandırmaya devam etmektedir.

Sunulan eğitim hizmeti, her sektördeki sanayi kuruluşlarının ve bireylerin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda programlanmakta ve sürekli olarak geliştirilmektedir. İşletmelerin çalışma programları ile çalışma sistemlerine uygun esneklikte geliştirilen bu eğitim programları bilhassa “Makina Başında ve Uygulamalı” özelliği nedeniyle de oldukça faydalı sonuçlar yaratmaktadır.

Kuruluşumuz akademik ve sosyal alanlarda da oldukça önemli etkinliklerde bulunuyor. Türkiye’de mühendislik düzeyindeki ilk hidrolik ve pnömatik kitaplarının hazırlanması yine iş ortağımız ve Mühendislik Müdürümüz Fatih Özcan ile birlikte benim ortak çalışmamızdır. Fatih Bey aynı zamanda son yıllara kadar İTÜ’de alanımız ile ilgili derslerde Öğretim Görevlisi olarak yer almış bulunmaktadır. Benzer bir çalışma da yine liderliğimizde bu defa MMO ve AKDER ile birlikte hidrolik ve pnömatik konulu iki kitabın hazırlanmasında gerçekleştirilmiştir. Hidrolik ve pnömatik eğitimlerinin hem üniversiteler ve MYO‘ları, hem de işletmeler boyutunda sunulması, MMO’nun düzenlediği kongreler ile teknik ve bilimsel organizasyonların desteklenmesi, sektörel teknik yayınlarda teknik makaleler yoluyla yenilik ve gelişmelerin duyurulması, yayınlanması gibi birtakım akademik çalışmaları da kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda AKDER’in bünyesinde kurulan Eğitim Komitesi içinde yer alarak Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi’nin de (UAGEM) oluşumunda önemli görevler aldık. Bunların yanında ayrıca yaptığımız tüm bilimsel çalışmaları, ilgi duyan herkes ile internet sitemizde ve ilgi duyan teknik yayınlarda sürekli olarak paylaşıyoruz.

ŞEMSETTİN IŞIL KİMDİR?

İstanbul’da 1958 yılında doğdu. 1980 yılında İ.T.Ü.’den makina mühendisi olarak mezun oldu. Hemen ardından yine aynı üniversitede Sanayi Mühendisliği dalında yüksek lisans eğitimine katıldı. Lisans mezuniyetiyle birlikte adım attığı hidrolik ve pnömatik sektöründe proje ve sistem tasarımı, teknik servis ve eğitim alanlarında hizmet verdi. Bilhassa yurt içinde olmak üzere yurt dışında da muhtelif ülkelerde ve sanayi kuruluşlarında hidrolik, pnömatik ve otomasyon konulu sayısız projelerin yönetimini üstlendi. Sektörün ilk ve tek meslek örgütü Akışkan Gücü Derneği’nin (AKDER) III. Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı. Makina Mühendisleri Odası’nın düzenlediği “Ulusal Hidrolik ve Pnömatik Kongresi-HPKON”da başkan, başkan vekili ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Şemsettin Işıl halen Rota Teknik A.Ş.’de Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmalarına devam ediyor.

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*