Siguria Rrugore në Mjedisin e Punës

İş Ortamında Yol Güvenliği :TÜRKİYE’DE İŞ DÜNYASI ARTIK “İŞ ORTAMINDA YOL GÜVENLİĞİ” KONUSUNU GÜNDEMİNE ALMAK ZORUNDA
Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon kişi trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybediyor, 15 milyon kişi de yaralanıyor. Çalışma ortamında iş güvenliğinin sağlanması ve iş kazalarının önlenmesi söz konusu olduğunda trafik kazaları, göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Trafik kazalarının yıllık maliyetinin 2 milyar liraya ulaştığı Türkiye’de her sene ölümle sonuçlanan iş kazalarının önemli bir kısmı “ev-iş, iş-ev arasındaki yolda” meydana gelmektedir. Hal böyleyken iş ortamında yol güvenliği, Türkiye’de iş dünyasının gündeminde en önemli konulardan biri haline gelmiştir.
Kısa süre önce İstanbul’da FUNDACIÓN MAPFRE (MAPFRE Vakfı) ve ETSC – Avrupa Güvenli Ulaşım Konseyi’nin düzenlediği “Uluslararası PRAISE Karayolu Güvenliği Semineri”nde Avrupa’nın önde gelen yol güvenliği uzmanları bir araya gelerek konu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Ortaya çıkan sonuçlar, Türkiye’de hızla çeşitli disiplin ve çözümler geliştirilmesi gerektiğini gösterdi.
İstanbul’a Londra Modeli Uygulanabilir!
Seminerde konuşan ETSC – Avrupa Güvenli Ulaşım Konseyi Başkanı Antonio Avenoso, Avrupa’da büyük firmaların öncülüğünde şirketlerin; çalışanlarına ‘yol güvenliği’ eğitimi verdiğini söyledi. Avenoso: “Avrupa’da trafik kazası kurbanlarının yüzde 50’sinin işi sürücülük olmayan ancak iş ortamında araç kullanan kişilerden oluşuyor. Dolayısıyla şirketler, yol güvenliği bilinci konusunda anahtar rol oynuyor. Yol güvenliğinde eğitimli bir çalışan ailesini ve yakın çevresini de eğitiyor. Dolayısıyla zincirleme olarak eğitilen birey sayısı artıyor ve kaza riski düşüyor. Şirketler de büyük maliyetlerden kurtuluyor.” dedi.
İstanbul’un Avrupa başkentleri ile kıyaslandığında, trafik ve yol güvenliği konusunda geride kaldığını söyleyen Avenoso, trafik yoğunluğunu aşmada Londra modelinin öneminden bahsetti. Avenoso: “Avrupa’da da büyük şehirlerde yoğun saatler oluyor. Özellikle Londra bu konuda İstanbul’a benziyor. Londra’da şehir merkezine özel araç ile giriş yapmak ücrete tabi. İstanbul’da da benzer bir uygulamayla bu yoğunluğun nispeten önüne geçilebilir.” dedi.*
Şirketlerin; Çalışanlarına Yönelik Yol Güvenliği Politikası Olmalı
Seminer konuşmacılarından Interactive Driving Systems Araştırma Müdürü Will Murray de günlük hayatta herkesin aldığı en büyük riskin karayolu kullanımı olduğuna dikkat çekerek özellikle şirketlerin çalışanlarına yönelik, yol güvenliği politikaları oluşturmalarının önemine vurgu yaptı. Murray: “Çalışma ortamında iş güvenliğinin sağlanması ve iş kazalarının önlenmesi söz konusu olduğunda trafik kazası, göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir risk faktörüdür. İş yerindeki her 3 ölümcül kazadan 1’i trafikte gerçekleşmektedir. Trafikteki her 10 ölümlü kazadan 1’i iş yolculukları esnasında meydana gelmektedir. Dünyada her sene ölümle sonuçlanan iş kazalarının önemli bir kısmı ‘ev-iş, iş-ev arasındaki yolda’ meydana gelmektedir. Dolayısıyla şirketlerin bu konuda geliştirecekleri politikalar son derece önemlidir. Örneğin British Telecom, geliştirdiği güvenli sürüş eğitimleri sayesinde 2001-2011 döneminde ölümlü kaza oranını 47% oranında düşürmeyi başardı.” dedi.
Türkiye’de şirketlerin bu tarz disiplin ve çözümleri üst yönetim desteğiyle İK departmanlarına bağlı olarak geliştirmeleri, tüm çalışanların iç iletişimle bu eğitimlerden yararlanmasının sağlanması gerekiyor. Dünya ve Avrupa’dan örnekler gösteriyor ki önleyici tedbirler için ayrılacak bütçeler, kaza sonrası maliyetlerinden çok daha ucuza mal olmaktadır.
*Al Jazeera Türk röportajından alınmıştır.
Fundacion MAPFRE faaliyetlerini 1975’ten beri sürdürüyor.
Bilgi…
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Asamblesi’nin 2 Mart 2010 tarihli Kararı, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler bölgesel komisyonlarının, BM Yol Güvenliği İşbirliği’ndeki diğer ortaklar ve farklı paydaşlarla yaptıkları işbirliği çerçevesinde, Birleşmiş Milletler Yol Güvenliğinde Eylem 10 Yılı kapsamında, Türkiye, Deklarasyon’a imza atan ülkeler arasında yer almış, 3 Nisan 2013 tarihinde de lansmanı gerçekleştirilmişti.
RAKAMLARLA YOL GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ
• Trafik kazalarının bir topluma maliyeti, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 2’sine ulaşmaktadır.
• AB’de her bir ölümün AB’ye maliyeti 1,9 milyon EURO.
• AB için yıllık toplam bedel 160 milyar EURO’dur. (Bu rakam, tıbbi tedavi bedelleri, iyileşme maliyeti, üretim kapasitesi kaybı, sigorta fonları maliyeti, idari masraflar trafik kazalarıyla ilgili her türlü kaybın maliyetinin toplamıdır.)
• Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa Bölgesi’ndeki trafik kazalarının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul etmiştir.
• Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi, Türkiye’de her yıl trafik kazalarında 10 bin kişinin hayatını kaybettiğini, 200 bin kişinin de yaralandığını bildirmiştir.
• Dünyada karayollarında meydana gelen trafik kazalarında, her yıl 1 milyonun üzerinde can kaybı, 20 milyonun üzerinde yaralanma gerçekleşmektedir.
• Müdahale edilmediği takdirde, yollardaki trafik kazalarının artması ve 2030 yılına kadar ilk 5 ölüm nedeni arasında yer almasının beklendiği bildirilmiştir.
• Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Avrupa bölgesindeki Türkiye dâhil 53 ülkede trafik kazalarına bağlı olarak yılda 120 bin kişi hayatını kaybediyor ve 2,5 milyon kişi yaralanıyor. Trafik kazaları 9 ile 29 yaş arasındaki ölümlerin en önemli nedeni. Kazalarda hayatını kaybedenlerin yüzde 40’ı yaya, motosiklet veya bisiklet sürücüleri oluşturuyor.
• 2013 yılındaki kazalarda, 843 bin 537 tespit tutanağı düzenlendi. En çok tutanak düzenlenen illerin başında İstanbul, Ankara ve İzmir geliyor. Listenin sonunda ise Hakkari, Tunceli ve Ardahan bulunuyor.
• Kazaların Türkiye’ye maliyeti her yıl yaklaşık 4 milyar dolar. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin açıkladığı rakamlara göre 2012 yılında 962 bin 749 kaza tespit tutanağı düzenlenirken bu sayı 2013 yılında 843 bin 537 oldu. 2014 Ocak ayında ise maddi hasarlı trafik kazalarında düzenlenen tutanak sayısı 53 bin 197 olarak açıklandı.
• ETSC verilerine göre, AB’de geçen yıl 26 bin 25 ölüm, 200 bin yaralanma gerçekleşti.
• Ölümlerin çoğunluğu 15 – 29 yaş aralığında.

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*