Hekurudha BTK do të ndryshojë ekonominë e Turqisë kur të hapet

BTK Demiryolu Açıldığında Türkiye’nin Ekonomisini Değiştirecek :Siyasal Birikim Gazetesinin İmtiyaz Sahibi Mustafa Küpeli’nin sorularını yanıtlayan Digicom Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yiğit, ülke ekonomisinin, özellikle Kars Ardahan Iğdır bölgesinin durumu ve KAI vakfının dünü-bugünü ve yarını üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Teknoloji başta olmak üzere, Türkiye’de birçok alanda yatırımları olan, Japon devi Türkiye Digicom’un sahibi Kars’ın ve Türkiye’nin saygın iş adamlarından, Sayın Sabri Yiğit; Türkiye ve Kars ekonomisinin orta ve uzun vadede, karşılaşacağı muhtemel tabloları ortaya koyarak, özellikle Kars’ın ve bölgenin ekonomik gelişimi için çok önemsediği Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu hattı ve bunun yansımalarına dair son derece çarpıcı ve önemli öngörülerde bulundu.
Aynı zamanda toplumsal gelişmede, Sivil Toplum örgütlerinin vazgeçilmezliğine de dikkat çeken ve bu alanda, önemli sorumluluklar yüklenip, özverilerde bulunan ve aynı zamanda Türkiye sanayinde de önemli bir aktör olan, Sayın Yiğit’le gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi sizlerle de paylaşalım…
Ekonomi rüzgarı bazen ters bazen düz eser
M. KÜPELİ: Japon şirketlerinin Türkiye temsilcisisiniz. Türkiye ekonomisine katkı sunan ve yön veren birçok şirketin yöneticisisiniz. Türkiye’de bir kriz rüzgârı olacak fısıltısı var. Bu doğru mudur, bu konudaki öngörüleriniz nelerdir?
S. YİĞİT: Bizim dünya üzerinde var olan jeopolitik konumumuz çok sıkıntılı. Stratejik konumumuzdan dolayı zaman zaman ekonomimiz rüzgarı arkasına alıyor oluyor, zaman zaman da ters rüzgarlara maruz kalıyor. Bazı dönemler Türkiye’nin lehine bazen Türkiye’nin aleyhine oluyor. Mesela Rusya’da bir kriz yaşandı, tokadı biz yedik. Türkiye’nin bulunduğu fiziki konum dünya üzerindeki petrolün ve gazın ortasındadır fakat bizde bunlar yok. Avantajlarımız da dezavantajlarımız da var. Avantajlar ve dezavantajlar sentezlendiği zaman süreçler şu anda Türkiye’nin lehinde. Çok bariz hatalar yapılmazsa ki zaman zaman hatalar oluyor, ekonomik süreçler iyi yönetilirse ülkemiz büyük kazançlar elde edecektir.
Çin ve Hindistan’dan sonra Türkiye gelecek
Artık Türk iş dünyası dışarıya mal satmayı öğrendi. Ama iyi ama kötü, düşe kalka bile olsa öğrendi. Avrupa kıtası tamamen bitti. Oradaki genel maliyetler olsun, sosyoekonomik refah düzeyi olsun, artık üretim yapacak rekabet gücü kalmadı.
Artık Çin var, Hindistan var, arkasından biz geleceğiz. Şu anda biz katma değeri düşük ürünler üretiyoruz. Maliyetlerimiz düşük. Bir örnek vereyim: Japonya’nın bir konteynır ihracat ortalaması 65 bin dolardır, Türkiye’nin 29 bin dolardır. Yani aynı konteynırı biz 30 bin dolara satıyoruz, onlar 165 bin dolara satıyor. Bizim bu 30 bin doları zaman içerisinde 40-50 bin dolarlara çıkarmamız lazım. Zaman içerisinde bu açığı kapatabiliriz.
Genç jenerasyon Türkiye’nin ihracatını artıracaktır
Ben dünyanın birçok yerini gezdim. Bir çok yerde fuarlara katıldım ve şunu gördüm: Her yerde büyük olsun küçük olsun Türk iş adamlarının özellikle genç jenerasyon iş adamlarının bir şeyler götürüp satmaya başlamışlar. Bence Türkiye’nin ihracatını gelecekte parlak dönemler bekliyor.
Lojistik sorunu çözülürse Türkiye’de kazanır bölgede kalkınır
M. KÜPELİ: Londra’yı Pekin’e bağlayabilecek, tarihi İpek Yolu’nun canlanmasına vesile olabilecek, dünyanın en uzun raylı sistemi Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesi açılacak Bölgenin 100 yıllık hayali. Bu projenin gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin ne gibi çıkarları olur?
S. YİĞİT: Londra ile Tokyo bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren Kars-Kazakistan’dır. Bu proje sadece Türkiye ekonomisini değil bölge ekonomisini de değiştirecek. Şu anda Türkiye’nin Orta Asya ile dış ticarette yaşadığı en büyük sorun lojistik sorunudur. Türkî Cumhuriyetlere satmış olduğumuz bir malın ulaştırma maliyetleri çok yüksek şu anda. Bir konteynır için 1500 dolardan fazla ulaşım maliyetine maruz kalıyoruz. Asya’ya deniz ulaşımı çok sorunlu, kara ulaşımıysa çok pahalı. Yine ticaretin canlanması için ikinci bir şart Türkiye’nin acil olarak, ön Asya devletleriyle pasaport uygulamasını kaldırmasıdır. Ticaretin gelişmesi için sınırların kaldırılması gerekiyor. Bu ülkelerin hepsi Türkiye’ye muhtaç. Bizim için çok güzel pazar buralar. Kars-Tiflis Demir yolu hattı da bu ülkelerle ticaretin bel kemiği olacak.
M. KÜPELİ: Kars- Bakü- Tiflis demir yolu ve projeye Nahcivan da eklendiğinde Kars içinde bulunduğu bölgenin merkezi durumuna gelecek. Akabinde bir lojistik köy oluşacak. Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı olarak sınır ticaretinden, demir yolundan, lojistik köyden yararlanması için bir proje geliştirilebilir mi?
S. YİĞİT: Siz eğer Kars gibi kalkındırılması gereken bir yere yatırım yapmak istiyorsanız, projenin maliyeti 50 milyon suya atabileceğiniz bir para olması lazım. Eğer böyle düşünmüyorsanız projenizin fizibilitesini çıkarmanız lazım. Bunun fizibilitesi olması şart. Kars iklim olarak çok sayıda dezavantajları olan bir coğrafya. İkincisi mesafe olarak sıkıntılı bir yer. Babamın vasiyeti vardı. Kars’a iş, aş üretecek bir iş kurun demişti. Okulu, camiyi herkes yaptırıyor, okul da güzel ama öncelik iş aştır, derdi.
Allah gani gani rahmet eylesin, biz rahmetli babamızın kurmuş olduğu düzeni idare etmeye çalışıyoruz. Yirmi dört saat onunla yatıp onunla kalıyoruz. Şimdi bakıldığı zaman, hızlı tüketim olarak ürettiğimiz temizlik ürünü grubumuzu, Parex markasını, Türki Cumhuriyetlere ciddi miktarlarda satıyoruz. Konteynırla bazen Kızıl Denizi geçip, Hindistan üzerinden gidiyor. Tırla göndermeye kalktığımızda perişan oluyoruz.
Demiryolu projesini sabırsızlıkla bekliyoruz
İşte Bu Kars-Bakü-Tiflis demir yolu projesi hayata geçtiği zaman biz demir yolu hattının yakınlarında üretim ve depolama olarak bir lojistik merkezi yatırımı yapacağız. Üretimi de oraya çekeceğiz. Çünkü buradan Kars’a kadar götürmek de büyük bir maliyet. Sabırsızlıkla demir yolu projesinin hayata geçmesini bekliyoruz. Hazırda müşterimiz olan ülkeler var; Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan var. Rusya hazır. Önemli ölçüde mal satıyoruz. Bu ülkelere gönderdiğimiz malın nakliye parasıyla Kars’ta kurulacak üretim fabrikası kendini rahatlıkla kurtarır.Ben şunu söylemek istiyorum. Siyasi kararlar gelip geçicidir. Memlekette kalıcı istikrarda ekonomik refah önemlidir. Türkiye’de büyük bir cari açık vardır, bunun çözümü dışarıya mal satmamız, dışarıdan mal almamamızdır. Çok basit bir ilkokul öğrencisinin matematik hesabından, bir bakkalın hesabından farklı değildir. Bir gerçek de var ki, ihracatın ithalatı karşılama oranı her gecen gün iyiye gidiyor. Türkiye’nin önünce çok fazla fırsat var. Gelişen teknoloji sayesinde enerji yol haritası çok hızlı değişiyor. Petrol ve gaz bağımlılığı her 10 yılda bir değişecek. Güneş enerjisi çok iyi bir fırsat. Bunu iyi değerlendireceğiz.

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*