Takimi i Promovimit të Master Planit të Logjistikës së Turqisë u mbajt në stacionin YHT të Ankarasë

Takimi i publicitetit i masterplanit të logjistikës së Turqisë u mbajt në stacionin yht të Ankarasë
Takimi i publicitetit i masterplanit të logjistikës së Turqisë u mbajt në stacionin yht të Ankarasë

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bakan yardımcıları, genel müdürler ve yetkililerin katılımıyla 25.12.2019 tarihinde Ankara YHT Garı’nda Lojistik Master Planı’nın tanıtım toplantısı yapıldı.

Türkiye’nin lojistik alanındaki konumuyla ilgili projeleri olması dolayısıyla bu planın hazırlandığını belirten Bakan Turhan, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede lojistik üs olmasını hedeflediklerini bildirdi.

Büyük hedefe ulaşabilmek için öncelikli olarak neler yapılması gerektiğine odaklandıklarını dile getiren Turhan, bunları belirlerken, bütünsel bakış açısıyla farklı paydaşların görüşlerini ve saha verilerini bir araya getirdiklerini söyledi.

Türkiye’nin bölgesel lojistik üssü olabilmesi hedefine ulaşmayı hızlandıracak ve lojistik alanında daha verimli hale gelinmesini sağlayacak yol haritasını belirlediklerine dikkati çeken Turhan, bunların en önemlisi transit ticaret olduğunu, bugün dünyada ticaretin rotaları yeniden çizildiğini vurguladı.

Bir diğer önceliğin ise verimlilik olduğuna işaret eden Turhan, verimlilik kayıplarının nerelerde olduğunun analiz edildiğini anlattı.

Lojistiğin çok boyutlu alan olduğunu anlatan Turhan, üreticiden tüketiciye, taşımacıdan ihracatçıya, diğer hizmet sağlayıcılara ve düzenleyicilere kadar çok sayıda paydaşın bu alanda atılacak adımlarda söz sahibi olması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Planın hazırlanma aşamasına ilişkin bilgi veren Turhan, planın uygulanmasıyla hedefledikleri kazanımları 2023, 2035 ve 2053 yılları bazında ele aldıklarını kaydetti. Turhan, buna göre, elde edilecek maddi kazanımları şöyle sıraladı:

“İhracat odaklı lojistik alt yapısı, uzun vadede yaklaşık 1 trilyon dolar ihracatı destekleyecek alt yapıyı kurmamız gerekiyor. Özellikle İpek Yolu olmak üzere tüm koridorlardaki yük talebinin Türkiye üzerinden geçmesini amaçlıyoruz. Transit koridorların ülkemiz üzerinden geçmesi sayesinde, üreticilerimizin ihracatı artırıcı avantajlar elde etmesini sağlayacağız. Ulaşımda kayıpların azaltılması, lojistik alt yapı sayesinde üretim ve tüketimde lojistik maliyetlerin minimize edilmesini sağlayacağız, rekabet gücümüzü artıracağız. Bunların yanı sıra elde edeceğimiz başka faydalar da olacak.”

Uluslararası boyutta entegrasyonu sağlayacağız

Planla ulaşımda modlarının birbirini desteklemesini ve esnek ulaşım hizmetinin sunulmasını sağlayacaklarını anlatan Turhan, demir yolu kullanımını artırarak taşıma maliyetlerini azaltacak ve zamanında teslimat performansına katkıda bulunacaklarını, mevcut liman yatırımlarının verimliliğini artıracaklarını, hava kargo, posta ve yer lojistiği arasında sinerjiyi artıracak ve uluslararası boyutundaki entegrasyonu da sağlayacaklarını bildirdi.

Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesinde ürünlerinin daha hızlı ihracat pazarlarına ulaşmasını, buna bağlı olarak da okyanus ve denizlerde pazar üstünlüğünü hedeflediğini anlatan Turhan, “2027’ye kadar Çin’in bu projeye 1 trilyon 300 milyar dolar yatırım yapması öngörülüyor. Avrupa ve Çin arasında doğal bir köprü konumunda olduğumuz için Türkiye olarak coğrafi avantajımız var. Bu yatırımın önemli kısmını kapsayabilecek konumdayız.” değerlendirmesinde bulundu.

Turhan, Çin’in batı pazarlarına erişimi için alternatif koridorları bulunduğunu dile getirerek, “Özellikle kuzey koridoru hali hazırda oldukça yüksek bir kapasiteyle çalışıyor. Bakü-Tiflis-Kars, Marmaray gibi yatırımlarla desteklediğimiz Orta koridorun da Türkiye’nin hem transit hem de ticaret potansiyelini artırabilecek etki yapmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Avrupa Kafkasya Asya Ulaştırma Koridoru üstünde veya yakınında yer aldığını belirten Turhan, Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasında bağlantı noktası konumunda olması, yapılacak alt yapı yatırımlarıyla ülkenin potansiyel ekonomik koridorlardaki önemini artıracak ve Türkiye’nin dünya ticaretinde önemli bir transit noktası haline gelmesini sağlayacağını vurguladı.

Çin’in Avrupa’ya mevcut ihracatı 400 milyar doların üzerinde olduğunu dile getiren Turhan, “Biz de Türkiye olarak 2034 yılında Uzak Doğu ile ticaretimizin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Türkiye olarak, jeopolitik gücümüz ve konumumuzla, bölgedeki alternatif rotalara kıyasla güçlü ekonomimiz ve alt yapımızla oluşacak transit ticaret pazarının ana oyuncularından olmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Afrika yönündeki yük hareketinin Türkiye’den geçmesini istiyoruz

Doğu-Batı koridorunun yanında Türkiye’nin, coğrafi konumundan dolayı kuzey-güney koridoru için de önemli bir oyuncu olduğunu vurgulayan Turhan, “Özellikle Rusya ve Ukrayna’dan Afrika yönündeki ve dönüş istikametindeki yük hareketlerinin Türkiye üzerinden geçmesini hedefliyoruz. 2034 itibarıyla Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ticaretinin 60 milyar dolar, Rusya ve Ukrayna ile ise 80 milyar dolar seviyelerinde olması öngörülüyor. Rusya’nın Afrika planları ise oldukça agresif. Mevcutta 20 milyar dolar olan ticaretini 5 yıl içinde 40 milyar dolara çıkarması bekleniyor.” diye konuştu.

Çin’den Avrupa’ya Rusya üzerindeki koridordan karşılıklı yıllık 7 milyon ton yük taşındığı bilgisini veren Turhan, uzun vadede doğu-batı ve kuzey güney koridorlarından Türkiye üzerinden demir yoluyla taşınan transit yükü 20 milyon tona çıkarmayı hedeflediklerini ve bu kapasiteyi karşılayacak alt yapıya sahip olacaklarını kaydetti.

Planda öngörülen yatırımlarda modlar arasında önceliğin demir yolları aldığını anlatan Turhan, 2023 sonrasındaki dönemde de demir yollarının önemini koruduğunu, yine iltisak hatları için limanlar, Organize Sanayi Bölgeleri ve kritik tesislerin önceliklendirileceğini bildirdi.

Transit yükün geçişiyle koridor üzerindeki şehirlerin ticaretinin artacağını hesapladıklarını anlatan Turhan, “Öngörülerimiz doğrultusunda, 2035 yılı itibarıyla 1 milyar dolar üzerinde ihracat yapan il sayımız 27’ye çıkacak. Daha da uzun vadede yani 2053 öngörülerine göre, ihracat rakamı 1 trilyona yaklaştıkça, ihracatçı şehirler, çoğu doğudan olmak üzere toplamda 50 kadar olacak.” dedi.

Kamyonların yakın mesafe taşıma yapmasını sağlayacağız

Turhan, Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılan çalışmalara göre, Türkiye’de meyve ve sebzelerin tarladan sofraya ulaşması sürecinde yüzde 40 kayıplar yaşandığını belirterek, taşımacılığın genelde kara yoluyla yapılması dolayısıyla maliyetlerin fiyatlara yansıdığını söyledi.

Sera odaklı tarımın tüketim bölgelerine yakın noktalarda yapılmasının lojistik maliyetlerini azaltacağını düşündüklerini bildiren Turhan, “Taze gıda, balıkçılık veya çiçekçilik gibi sektörlerin hava kargo ile entegrasyonunun sağlanması, maliyetlere olumlu yansıyacak.” diye konuştu.

Toplama ve dağıtım merkezleri arasında demir yolu taşımacılığını artıracaklarına işaret eden Turhan, ülke içindeki kamyon trafiğini azaltarak kamyonların daha yakın mesafelerde taşıma yapmasını sağlayacaklarını, ürün kayıpları, taşıma maliyetleri ve mükerrer alım satımların azalmasıyla nihai tüketici fiyatlarının gereksizce yükselmesini engelleyeceklerini bildirdi.

Turhan, Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu ve Alt Komiteleri için öngörülen katılımcıları arasında Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Varlık Fonu, TOBB, TİM’in bulunduğunu bildirdi.

Kurulun, stratejiler doğrultusunda Türkiye Lojistik Master Planı’nın hayata geçirilmesinden ve gerekli durumlarda zaman planı, aktiviteler ve roller ile sorumlukların güncellenmesinden sorumlu olacağını anlatan Turhan, programın ilgili kurumlarla plana uygun gerçekleştirilmesinin takip edileceğini kaydetti.

Söz konusu plan kapsamında yapılacak yatırımlarla kombine taşımacılığın geliştirilmesi sağlanacak, lojistik maliyetler minimize edileceği bilgisini veren Turhan, “Türkiye Lojistik Master Planı hedeflerine ulaşılabilmesi için ulaşım altyapısına uzun vadede 110 milyar dolar yatırım yapmayı planladık.” dedi.

Türkiye Lojistik Master Planı’nı önümüzdeki dönem lojistik yatırımlarına yön vererek, Türkiye’nin dış ticaret hedeflerini destekleyecek büyük yatırım hamlesi olarak görebileceğini dile getiren Turhan, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin 2053 yılındaki 1 trilyon dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için lojistik altyapının güçlendirilmesine ihtiyacımız var. Türkiye’nin küresel ticarette kendi bölgesinde lojistik üs olabilmesi için bu hamleye ihtiyacımız var. Bir Kuşak Bir Yol, Trans Avrupa Ulaştırma Ağları, Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru gibi güzergâhlarda, yeni gelişen Rusya-Afrika hattında transit ticaretin Türkiye üzerinden geçmesini sağlamak için bu hamleye ihtiyacımız var.”

Bakan Turhan, tarım ürünlerinin mümkün olan en kısa güzergah üzerinden ve uygun fiyatlarla vatandaşların sofralarına gelebilmesi için bu hamleye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, planın hazırlanmasında emeğe geçenlere teşekkür etti.

“Demiryolu taşımacılığının payını artırmayı hedefliyoruz”

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan yaptığı konuşmada dış ticaretin büyük kısmının deniz yoluyla yapıldığını, bunu sırasıyla kara yolu ve hava yolunun izlediğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

“Maalesef demiryolu, dış ticaretimiz içinde yüzde 1 oranıyla çok düşük seviyede. Diğer taraftan, dış ticaretimiz bölgesel olarak incelendiğinde, kara yolu taşımacılığına fazlaca bağlı olduğumuz ihracat rotaları dönem dönem dış ticaretimizi zora sokuyor. Bu görünümün lojistik alanında yapılacak atılımlarla daha dengeli bir yapıya kavuşturulması, demir yolu taşımacılığının dış ticaretimizdeki payının artırılması ve yurt içi taşıma maliyetlerinin düşürülmesi ihracat hedeflerimiz açısından önem taşıyor.”

Planda lojistik hizmetlerin etkinliğinin artırılması, alternatif ulaştırma güzergahlarının belirlenmesi ve Türkiye’de lojistik merkezlerin kurulmasına ilişkin çalışmalar yapılması gibi konuların önceliklendirildiğine dikkati çeken Pekcan, bunların dış ticaret politikası ve hedefleriyle de örtüştüğünü dile getirdi.

Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile lojistik alanındaki verimli iş birliği ve koordinasyonunun artarak devam edeceğini ifade ederek, “Bakanlıklarımızın İhracat Ana Planı ve Lojistik Master Planı’ndaki hedeflerin gerçekleştirilmesi noktasındaki iş birliğinin hem ihracatımızın önünü açacağını hem de ülkemizin lojistik bir üs haline gelmesi hedefine büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.

Ministri i Industrisë dhe Teknologjisë Mustafa Varank deklaroi se synojnë ndërtimin e një linje kryqëzimi prej 294 kilometrash, e cila përfshin zona të organizuara industriale (OSB), zona të veçanta industriale, porte dhe zona të lira dhe se ato do të rrisin konkurrencën e industrisë duke krijuar të reja. qendrat logjistike me këto linja.

Ulaşım altyapısı çağ atladı

Varank, duke deklaruar se nën drejtimin e presidentit Recep Tayyip Erdoğan, infrastruktura e transportit e Turqisë ka avancuar dhe pozicioni i saj strategjik është bërë më i fortë, tha se kjo situatë jep një kontribut të rëndësishëm në rritjen dhe punësimin nëpërmjet zhvillimit të industrisë dhe ringjalljes së tregtisë dhe investimeve.

Duke vënë në dukje se çdo hap i ri i ndërmarrë në fushën e transportit dhe logjistikës ndikon drejtpërdrejt në konkurrencën e vendit, Varank tha se është e rëndësishme të merren parasysh dhe të diversifikohen zonat logjistike dhe mënyrat e transportit së bashku në zonat industriale.

Sanayi bölgelerimizin lojistiğine öncelik verdik

Duke thënë se është me përfitim të madh të merren parasysh jo vetëm marrëdhëniet e sotme tregtare, por edhe tregjet me potencial të ardhshëm, Varank tha:

“İşte biz de buradan hareketle 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde, sanayi bölgelerimizin lojistik ihtiyaçlarının giderilmesine öncelik verdik. Bu kapsamda, faaliyette bulunan tüm OSB’ler ve endüstri bölgelerinden yük bilgilerini toparladık. Bu yüklerin ilişkili olduğu pazarlar ve sanayi bölgelerinin ihtiyaçlarını da çalışmamıza dahil ettik. Ayrıca tüm sanayi bölgelerimizin konvansiyonel demiryolu hatlarına mesafelerini haritalandırarak Bakanlığımızla paylaştık. Bu çalışmalarımızın tamamı Lojistik Master Planı içinde kendisini göstermiş oldu.”

Lojistik merkezleri kurulacak

Varank, OSB’lerin ulaşım modlarının çeşitlendirilmesi ve demiryollarına iltisak hatlarının yapılması konusunda da yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Strateji Bütçe Başkanlığı ile ortak bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “Bu kapsamda teknik uzmanlarımız OSB’lere gidiyor, yerinde incelemelerde bulunuyor. OSB’ler, özel endüstri bölgeleri, limanlar ve serbest bölgeleri içeren 294 kilometrelik iltisak hattı yapma hedefimiz mevcut. Bu hatlarla birlikte yeni lojistik merkezleri kuracak ve böylelikle sanayimizin rekabet gücünü daha da artıracağız.” dedi.

Duke u shprehur se qendra e ekonomisë globale po zhvendoset nga perëndimi në lindje dhe nisma e një brezi një rruge të drejtuar nga Kina është jashtëzakonisht e vlefshme në këtë kuptim, Varank deklaroi se kjo nismë aktivizon potencialin në zhvillimin e ekonomive lokale duke ofruar logjistikë dhe mundësitë e infrastrukturës për vendet nëpër të cilat kalon. Varank tha se kjo hapi derën për tregje të reja, mënyra të reja të të bërit biznes dhe një dinamizëm të ri në ekonomi dhe se në këtë pikë, Turqia duhet të luajë një rol udhëheqës në zhvillimin e tregjeve duke përdorur avantazhet e saj aktuale.

Duke deklaruar se ekziston një mundësi për të bashkëpunuar me të gjitha palët e interesuara në nismën Belt-Road, Varank tha, “Nuk ka asnjë pengesë që të jemi baza prodhuese dhe teknologjike e tregjeve evropiane, para-aziatike dhe afrikane. Jemi të sigurt se çdo hap që hedhim në fushën e logjistikës do të na çojë drejt synimeve të tilla shumë më shpejt.” tha ai.

Harta e qendrave të logjistikës hekurudhore të Turqisë

Bëhu i pari që komenton

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*