Kalimet nga Ura e Osmangazit kanë mbetur në 5 mijë

Osmangazi Köprüsü’nden geçişler 5 binde kaldı :Vatandaş, Osmangazi Köprüsü’nden geçişi pahalı buldu. Devletin günlük 40 bin geçiş garantisi verdiği köprüyü kullananların sayısı 5-6 binlerde kaldı. İDO vapurlarına göre; yüzde 35 daha pahalı olan geçişler için devlet günde milyonlarca dolar zararda.
Osmangazi Köprüsü’nde geçiş ücretlerinin aşırı pahalılığı iki haftada anlaşıldı. 11-26 Temmuz tarihleri arasını kapsayan 16 günde sadece 100 bin araç geçti. Geçiş ücretini pahalı bulan sürücüler, TAV’ın işlettiği İDO seferlerine mahkum oldu. Günde 40 bin araçlık geçiş garantisi veren devletin cebinden iki haftada 60 milyon lira (yaklaşık 20 milyon dolar) çıktı.
BÜYÜK UMUTLARLA AÇILIŞINI YAPTIK
Körfezin iki yakasını birleştiren köprü, 30 Haziran günü düzenlenen törenle hizmete açılmıştı. Bayram nedeniyle ilk 9 günü bedava olan köprüden paralı geçiş 11 Temmuz günü başladı. Ücretli geçişlerin üzerinden yaklaşık 3 hafta geçti. İlk iki haftaya ilişkin geçiş rakamları dev yatırımlar arasında yer alan Osmangazi Köprüsü’nün geçenlerin sayısının beklentinin çok altında olduğunu gösterdi.
16 GÜNDE SADECE 100 BİN ARAÇ GEÇTİ
11-26 Temmuz tarihleri arasını kapsayan 16 günlük sürede Osmangazi Köprüsü’nden geçen otomotiv ve ağır vasıta sayısı 97 bin 535 adet. Otomobil eşdeğer geçiş sayısı ise 100 bin 932 adet oldu. Bu sayı devletin günlük taahhüt ettiği 40 bin araç sayısı ile kıyaslandığında hedefin çok altında kaldığını ortaya koydu.
İKİ HAFTALIK MALİYET 20 MİLYON DOLAR
İstanbul ile İzmir arasındaki ulaşım süresini 9 saatten yaklaşık 3 saate indirecek Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi’nin en büyük ayağını oluşturan Osmangazi Köprüsü Yap-İşlet-Devret modeliyle hayata geçirildi. Osmangazi köprüsü ile bu güzergahta bulunan otoyollar için devlet geçiş garantisi verdi. Bu kapsamda günlük 40 bin geçiş rakamı taahhüt edildi. Geçişin az olması devletin kasasından daha fazla para çıkması anlamına geliyor. 11-26 Temmuz tarihleri arasını kapsayan 16 günlük sürede geçiş yapan araç sayısı üzerinden yapılan hesaplamaya göre; devlet eksik kalan geçişler nedeniyle günde milyonlarca lira ödemek zorunda kaldı. 16 günlük geçişlerden dolayı devletin kasasından çıkan para miktarı; 59 milyon 541 lira (yaklaşık 20 milyon dolar).
BAYRAMDA 1 HAFTADA 700 BİN ARAÇ GEÇTİ
1 Temmuz’da geçişlere başlanan köprüde Ramazan Bayramı nedeniyle ücret alınmadı. Bu dönemde köprü en yoğun günlerini yaşadı. 1 haftada 700 bine yakın araç geçti. Bu sayı köprüye olan ihtiyacı fazlasıyla gösterdi. Fakat ücretli geçişler başlayınca köprü, bayramda yakaladığı yoğunluktan eser kalmadı. Araç yoğunluğu bayram günü ile kıyaslandığında yüzde 10’unun altında olduğu anlaşılıyor. Bayramda günlük ortalama 100 bin araç ağırlayan köprü, ilerleyen dönemde bir günlük rakama ancak 16 günde ulaşabildi.
Düzelmezse devlet 22 yıl daha zarar karşılayacak
Körfez geçişini 6 dakikaya indirmesine rağmen sürücüler tarafından tercih edilmemesinin altında geçiş ücretlerinin yüksek tutulması, bu konuda da “Vapur lobisi”nin olduğu iddia ediliyor. Eskihisar-Topçular arasındaki geçiş ücretlerinden yüzde 35 daha pahalı olan ücret düşürülmezse devletin kasasından günde 1,2 milyon dolar çıkmaya devam edecek.
ESKİYİ ARATMIYOR
Osmangazi’den en çok tedirgin olan vapur işletmecileri, yüksek geçiş ücretinden en çok memnun olan kesim. İDO’nun doluluk oranları, açılıştan önceki rakamları aratmıyor. İDO’nun 30 yıllık işletme hakkını elinde bulunan TAV Girişim Grubu’nun 25 yıllık süresi daha var. Osmangazi Köprüsü’ndeki geçiş ücretlerinin rekabetçi bir düzeye indirilmemesi durumunda devlet, geçiş garantisi nedeniyle 22 yıl daha zararı karşılamaya devam edecek.
Osmangazi ücretleri İDO’ya göre mi belirlendi?
İstanbul Deniz İşletmesi (İDO), Nisan 2011’de 861 milyon dolarla Tepe İnşaat Sanayi A.Ş.-Akfen Holding A.Ş.-Souter Investments LLP-Sera Gayrimenkul Yatırım ve İşletme A.Ş Ortak Girişim Grubu (TAV)’na devredilmişti. 30 yıllık süreyle işletme hakkı devredilen İDO, daha sonraki yıllarda geçiş ücretlerinde yaptığı artışlarla gündeme gelmişti. Osmangazi Köprüsü’nün fiyatlarının belirlenmesinde İDO’nun geçiş ücretleri dikkate alınmasının etkili olduğu savunuluyor.

1 Comment

  1. Böyle bir hesap için kâhin ve müneccim olmaya hiç gerek yok. Sadece zamanında vatandaşın bazı davranış örneklerini incelemek ve irdelemek (ki, bu işlem her toplu ulaşım konusundaki projede gerek ön-şarttır), oldukça yol gösterici olur(du), Bu bilgilerin istatistik yardımıyla değerlendirilmesi ise, her şeyi ortaya koyar(dı).
    Demek ki bu konuda olması gerektiği gibi doğru dürüst bir çalışma yapılmamış…
    Birincisine tipik bir örnek: özellikle yazın Çeşme-İzmir istikameti, otoyol (56,3km=2,50₺). Ama vatandaşın bir kısmı, hatta belki de çoğunluğu eski sahil yolunu tercih etmektedir ve aklınca da 2,50₺ tasarruf eder. AMA aslında hem daha uzun bir mesafeyi aşırı yavaş bir tempoyla kat etmek zorundadır, yani 2 ile 5 misli zaman harcayarak, hem de yüzlerce kez Dur-Kalk yaparak… Harcanan yakıt masrafı ise, geçiş ücretini misliyle aşar. Çevreye verilen zarar ise, ülkemiz insanının bu konudaki aşırı duyarsız ve bilinçsizliği ile zaten bahsedilmeyendir!
    Ama Türk insanı, aracın masrafını hesaplarken nasıl yaygın Dünya standartlarının tersine, beher km’de x?x kuruş v.b.g. zırvaca hesap metodları uydururken ve hiçbir şekilde aracın yıpranma payını, lastik, yağ, bakım-onarım v.b.g. yan/tali masrafları asla hesaba katmaz ise, yol, köprü maut/geçiş üsreti hesabında da sadece o anda ödediği maut/geçiş ücretine bakar! Bu davranış örneği ise, ne bugün, ne de yakın gelecekte kolay, kolay değişmez, çünkü öğretici mecra, kaynak, araç sistemleri (yazılı basın, radyo-TV, kamu spotu…) tümüyle aksamaktadır. Çünkü resmi kanallar da dahil, tüm medya sistemi kanuni asli görevi olan “öğretici ve eğitici” kısmını asla yerine getirmemektedir! (Öğretici programlar yerini dandik eğlence, yarışma, evlendirme, göbek atma programları birincil tercihtir.)
    SONUÇ: Görünen köy kılavuz istemez, kısa zaman dilimi süreci için tespit edilenler şayet bir İstatistiki baz oluşturabiliyor ise, matematiksel kuramlar gereği 5 – 7 misli değişiklik te göstermeyecektir. Dolayısıyla, sedece dolaylı olarak vatandaş ne kadar ödeyeceğini düşünmelidir! Yapılanlar tartışmasız iyi ve mantıki bir hizmet te olsa, düşünülen finans modeli sistemi ile, sadece şifahen “geçmiş olsun, hayırlı uğurlu olsun” denebilir!

lini një përgjigje

Adresa juaj e emailit nuk do të publikohet.


*